2021’in sonunda, derlediğim Geçmişten Günümüze İstanbul Lezzetleri yayımlanınca, 2022’yi hiç olmadığım kadar “konuşarak” geçirdim. Daha önce bir şey yazdığım veya söylediğim zaman bu genellikle yine kitaplar veya edebiyat üstüne oluyordu, nitekim 2022’de de bunlar vardı, ama yemeğin birleştirici gücü bu alanda da galip geldi: Bol bol gastronomi, tarih, yemek sosyolojisi gibi alanlarda söyleştik, yani “yemek tarifi”nden ziyade ne varsa konuştuk diyebilirim!
Aşağıda, yemekten tarihe, kitaplardan feminist araştırmalara birçok konuda konuştuğumuz söyleşi, röportaj, panele dair kayıtlar ve kitap üzerine yayımlanmış haberler, inceleme yazıları var. İlginizi çekenler için size iyi okumalar/dinlemeler/izlemeler!
Önce kitabın lansmanına dair videoyla başlayalım tabii, çünkü kitaba dair ilk yayın buydu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla Four Seasons Bosphorus’ta düzenlenen kitabın lansmanını konuya giriş mahiyetinde şuraya bırakayım.
Medyascope’ta Ozan Sağsöz ve Cengiz Özdemir’e Kültür & Tarih Sohbetleri’ne konuk olmak gerçekten heyecanlı bir deneyimdi! Yemeğin tarihine yolculuğumuz da pek güzel geçti.
Keza Soner Şimşek’le olan söyleşimiz çok keyifliydi, özenli soruları sayesinde İstanbul mutfağına dair epey kapsamlı bir söyleşi oldu.
K24/Kıraathane için Burkay Adalığ, Silva Özyerli, Hülya Ekşigil ve Aylin Öney Tan’la bir araya gelip muhteşem bir söyleşi gerçekleştirdik, sohbetin güzelliğinin yanı sıra çok da bilgilendirici, yüksek nitelikli bir panel oldu.
Yazılı söyleşilerimiz de var tabii, mesela Gazete Oksijen için sevgili Sibel Oral’la söyleştik.
https://gazeteoksijen.com/kitap/istanbulun-sofralari-hakkinda-her-sey-66042
Sevgili Mirgün Cabas ve Can Kozanoğlu beni baharatlar özelinde konuşmak için şahane programları Nereden Başlasam’a konuk etti.
Radyo Sputnik’te Serhat Sarısözen’le yaptığımız söyleşi hem podcast hem haber olarak yer buldu. Dinlemek isteyenler link’ten ulaşabilirler.
Cumhuriyet Kitap’ta Büşra Uyar’la olan söyleşimiz “Sofra daha birleştirici” başlığıyla yayımlandı.
Duvar’da “Mutfak, politik kültürden azade değil” başlığıyla yayımlanan söyleşi gerçekten en severek yanıtladığım sorulardan bazılarına sahipti.
Anıl Kurtuldu ile KRT TV için söyleştik.
https://www.krttv.com.tr/kultur-sanat/gecmisten-gunumuze-istanbul-lezzetleri-h103123.html
Agos’ta Ferda Balancar’la yaptığımız söyleşi, “Anlatılan sizin sofranızdır” başlığıyla yer aldı. (Agos’tan izin alarak serbestiyet.com internete taşıdığı için onların linkini veriyorum.)
İstanbul Lezzetleri, Hürriyet Kültür Sanat’ın her sene yayınladığı “Yılın En İyi 100 Kitabı” listesinde kurgu-dışı alanında 5. sırada yer aldı. Tabii ki bu çok gurur vericiydi.
https://www.hurriyet.com.tr/kitap-sanat/2021in-en-iyi-50-kitabi-kurgu-disi-41967470
Bu ödülü ilerleyen aylarda Favori Lezzet Ödülleri’nde kitabımız İstanbul Lezzetleri’nin aldığı ödül izledi.
Beni en etkileyen, kalbimi en çok çarptıran ise İstanbul Lezzetleri‘nin “Yemek kitaplarının Oscar’ı” denen Uluslararası Gourmand Awards’ta ödül kazanmasıydı, çünkü böylece “Şehirler” kategorisine canım İstanbul’un da adını yazdırdık. Bu şehri benim gibi seven veya benim ne kadar sevdiğimi bilen herkes, bunun beni neden bu kadar mutlu ettiğini anlayacaktır…
Bu şehri benim kadar seven ve iyi bilen Sinem Dönmez, Hürriyet Kitap Sanat için “İstanbul’un Lezzet Hafızası” başlığıyla kitabı harika biçimde değerlendiren bir yazı kaleme aldı.
https://www.hurriyet.com.tr/kitap-sanat/istanbulun-lezzet-hafizasi-41952722
Radyo programlarına konuk olmak benim için yeni bir deneyimdi. Sputnik’ten sonra 13 Şubat’ta Gecenin İçinden’e konuk oldum.
Ayrıca kitap üzerine Fransızca bir söyleşi de yayımlandı; Mireille Sadege’in sorularını cevaplayarak Aujourd’hui La Turquie’nin Mart sayısında yer aldım.
Gazete Kadıköy’den Gökçe Uygun’la ise yeme-içme meraklılarını buluşturan grubumuz İştahperver’i anlatmak için buluştuk.
https://www.gazetekadikoy.com.tr/yasam/istahlilarin-bulusma-noktasi-h18713.html
Aylin Öney Tan, kitabımızı Millet’te “Dev Mıknatıs: İstanbul” başlığıyla değerlendirmişti.
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/aylin-oney-tan/dev-miknatis-istanbul-6663785?sessionid=2
Sevgili Ünsal Ünlü, kitaba uzun uzun yer ayırarak çok kıymetli eleştiriler iletti. Sanırım her yazarın dileği, kitabının bu kadar dikkatli okunmasıdır! (Direkt kitaba geçmek istiyorsanız 18. dakikadan itibaren izleyebilirsiniz.)
Artı TV’de Merve Küçüksarp’ın hazırlayıp sunduğu Kadın Farkı’nda hem Metis’ten çıkan Gaflet kitabını ve Kemal Tahir üzerine yazdığım incelemeyi, hem de elbette gastronomide cinsiyet etkisini konuştuk.
Arel Üniversitesi’nde sevgili Selma Şekercioğlu’nun davetiyle yemeğin sosyo-politik yapısı üzerine nefis bir söyleşi gerçekleştirdik. Rahat rahat akademik açımlamalar da yapabildiğimiz için bu sohbeti ayrı bir sevdim!
Akademiklik demişken, yüksek lisansımı Japon milliyetçiliği üzerine yaptığımdan beri kafamda dönüp duran bir yazıyı yazma fırsatı buldum! Yemekle mitoloji, ulus-devlet inşası ve militarizmi keşitirdim; sevgili Esin Esen’in derlediği Kotodama İstanbul Kokorozashi için yazdığım, pirinç üzerinden Japon mitolojisi ve Japon militarizmini inceleyen yazımın yer aldığı cilt Mayıs ayında yayımlandı. Çift dilli yayımlanan bu kitap sayesinde ilk kez bir yazımı Japonca görme fırsatına eriştim, çok değişik ve güzel bir histi doğrusu!
Sevgili Deniz Gündoğan İbrişim beni Açık Radyo’daki nefis programı Metropolitika’ya davet edince, feminist perspektifi de önceleyerek yemeğin nelere gösterge olduğu üzerine konuştuk.
Konu feminizmden açılmışken, yalnız edebiyat veya yazın alanında değil, şehirlerin, mekanların da cinsiyetini, cinsiyete dayalı yapıları, ilişkileri konuşmayı severiz! Nitekim CEİD ile daha önce bir makaleyle katıldığım kuaförler kitabı üstünden bir söyleşi gerçekleştirdik.
Senenin bir başka feminist ve akademik ürünü, Annie Ernaux’nun kitapları üzerine yazdığım incelemeydi. Bu yazı yayımlandıktan sonra Ernaux’nun Nobel Ödülü’nü kazandığının duyurulması ise harikaydı, çünkü tam da böyle yazarların, yazdıklarıyla sadece kendilerini değil tüm kadınları güçlendirdiğini söylemişken, o ödül de sanki hepimize biraz daha güç verdi, edebiyatın artık sadece erkeklerin tekelinde olmadığını duyurdu. Edebiyat alanında bu yılın benim için en güzel keşfi Ernaux’ydu…
Nobel ödüllerinin açıklanmasından sonra Ayça Derin Karabulut’la Kafa Radyo’daki Kitap Kafası programında Annie Ernaux başta olmak üzere edebiyat üzerine söyleştik.
Senenin sonlarına doğru, Dünya Metropoller Günü’nde şahane bir fikirle kurgulanmış bir panele konuk oldum: 5 Duyuda Metropol. Çok sevdiğim ve hayranı olduğum Vedat Ozan’la aynı sahneyi paylaşmak da benim için ayrı bir mutluluk sebebiydi.
Bu sene Aralık ayında düzenlenen İstanbul Kitap Fuarı’nda Yekta Kopan moderatörlüğünde Sinem Özler ve Refika Birgül ile buluştuk ve harika bir gastronomi sohbeti yaptık.
Senenin kapanışı ise sevgili Attila Ayginin ve Ahmet Görsev ile JoyJazz radyo için yaptığımız Laflijazz programıyla oldu. Harika bir radyo programıydı, öncesinde ve sonrasındaki sohbetimizle daha da güzelleşen bir deneyimdi. Bu senenin en güzel yanlarından biri, böyle şahane insanlarla yolumu kesiştirmesiydi zaten!
Güzel deneyimler ve güzel insanlarla yolumun kesişmesinden bahsedeceksem, anmadan geçemeyeceğim bazı güzelliklerden de bahsetmem gerekir. Birincisi, kitapta bahsi geçen lezzetlerden bir tadım menüsü oluşturulması ve Pembe Köşk’te servis edilmesiydi. O kadar ilgigördü ki, tadım etkinliğinin süresi iki kez de uzatıldı. İstanbul’da yaşayan ancak bu lezzetleri hiç tatmamış olanların topik, lakerda gibi lezzetleri tatmasına vesile olmak sanırım beni bu sene içinde en mutlu eden şeylerden biriydi.
İkincisi ise bu lezzetlerin bir tadım menüsü içeriği olmayı da aşarak, İstanbul Enstitüsü İSMEK bünyesinde bir eğitim programına dönüşmesiydi! Sevgili Deniz Dindar’ın çok kıymetli çabalarıyla, İstanbul bu kez İstanbul lezzetlerine yönelik harika bir eğitim modülüne sahip oldu; bana da ilk mezunlara sertifikalarını takdim etme onurunu verdiler. İstanbul’dan beslenen ve ona vefa duyan, bu borcunu ödemek isteyen biri için bundan daha mutlu edici çok az şey olabilir herhalde…
Yolumun daha birçok güzel insanla kesişmesine sebep olan bir dizi etkinlik yaptık bu yıl… Hepsinin ortak noktası İstanbul’un gastronomi tarihi ve bu tarihin içinden mücevher gibi parlayan lezzetlere yaptığımız #meşedenneşeye yolculuklarıydı. 10 Haziran’da MSA’da ben anlattım, katılımcılarpişirdi, hep beraber yedik içtik. 14 Ekim, 20 Ekim ve 26 Aralık’ta Pera Palace’ta üç harika etkinlik gerçekleştirdik ve o muhteşem atmosferde oturduğumuz yerde bir zaman yolculuğu yaptık, elbette birbirinden nefis eşlikçilerle… 17 Aralık’ta ise Aret’in Yeri’nde bir İştahperver etkinliği düzenledik ve bilgilerle dolu bir “rakı muhabbeti” yaptık. Bu etkinliklerde toplamda 100 kişiye yakın insanı ağırladık ve her bir akşam neşesiyle, sohbetiyle hem aklımızda hem kalbimizde yer etti. Bunları düzenlemek belki bir yanıyla yorucu ve stresli, ama sonrasında bana öyle bir enerji veriyor ki, aldığından fazlasını yerine koyuyor. O yüzden yeni senede de bu etkinliklere devam edeceğimizi söylemekten doğrusu mutluluk duyuyorum.
Bu seneden 2023’e taşınacak bir diğer etkinlik dizisi ise sevgili Burak Onaran’la Atatürk Kitaplığı’nda düzenlediğimiz gastronomi seminer ve panelleri… Mart ayında Burak’la açılışı yaptıktan sonra Artun Ünsal, Burkay Adalığ, Aret Silahlı, Vedat Ozan, Saadet Özen, Takuhi Tovmasyan, Silva Özyerli ve Anastasia Aslanoğlu’nu ağırladığımız bu paneller gastronomi meraklıları için adeta bir buluşma noktasına dönüştü ve bu bizi çok mutlu ediyor. Nitekim Ocak’ta da Kübra Sultan Yüzüncüyıl’ı ağırlayarak yılın açılışını yapacağız ve birbirinden kıymetli konuklarla devam edeceğiz. Gastronomi meraklılarına bu etkinliklere katılımın ücretsiz olduğunu ve yer ayırtmak gerekmediğini de hatırlatmış olayım.
dunyaninbahceleri.com 
Süper! Ne kadar gururlansanız azdır. Selam ve sevgilerimle…
BeğenBeğen
Çok naziksiniz, çok teşekkür ederim, sevgiler benden…
BeğenLiked by 1 kişi