İstanbul’a yeni sokak lezzetçisi: Bordel

İstanbul’da şu an bana sorulsa direkt gidilmesini önereceğim iki yerden biri olan Mabou’nun hususi olarak yaptıklarını takip ettiğim şefi Cem Ekşi, şef Gökhan Çilak’la birlikte Mabou’nun az ilerisine bir sokak lezzetleri mekanı açtı: Bordel. Cem’in Almanya’nın lezzetleri konusundaki uzmanlığını da sergilemesine izin veren Bordel, tam bir “Açken git, afiyetle karın doyur” mekanı, üstelik yine Asmalı’da… Doğrusu Asmalı’nın yeniden şenleniyor oluşu beni ayrıca mutlu ediyor.

Bir ay içinde iki kez gidip denediğim Bordel’de eklektik bir menü var. Hem Almanya usulü gerçek sosis, hem sucuk ekmek, hem cacio e pepe bulabiliyorsunuz örneğin. Küçük, ama mantıklı seçimlerle oluşturulmuş bir menü, öyle ki vejetaryenler de kendilerine uygun seçenekler bulabiliyorlar.

Bordel’e ilk gidişte peynir dolgulu bir sosis olan kasekrainer ile cacio e pepe aldık. Sosisin üstünde bol karamelize soğanla gelmesi benim gibi soğan meftunlarını mutlu edecektir! Cacio e pepe’ye gelince, makarna tipi olarak pici’yle hazırlanmış. Ben pici ile ilk kez 2009’da Siena’ya gittiğimde tanışmıştım (ki pici’nin anavatanıdır) ve kendisiyle pek iyi anlaşmıştım, doğrusu buradaki o kadar mutlu etmedi. Sosis daha iyi bir tercih. Patateslere gelince, patates kızartmaları gerçekten muhteşem! Dışı hafif sert kabuk, içi etli, çok iyi. Sosları da külahlara koyup veriyorlar, bu da ayrıca hoşuma gitti, çıtır çıtır yemelik…

Bordel’e ikinci gidişte bu kez ben bratwurst ve patates aldım, arkadaşım ise kendinden patatesli currywurst seçti. Sulu, etli sosisin hardalla pek yakıştığı kesin, tatlımsı ve yumuşak ekmeği de benim ağız tadıma uyuyor, ama ekmek çok değişken, çok şahsi bir zevk meselesi tabii… Patateslere gelince, onlar yine muhteşem!

Bordel’de bira da mevcut ve fiyatlar oldukça makul. Eğer bu yazıyı yazana kadar değişmediyse (malum çılgın enflasyon!) dev sosisli sandviçler 75 TL, currywurst 65 lira. Vejetaryen lezzetlerden cacio e pepe 45, mücverse 25 lira. Yediğiniz her şeyde de en azından iyi malzeme kullanıldığından ve temiz, dürüst şekilde üretildiğinden emin olabileceğiniz bir yer için bence çok iyi rakamlar bunlar.

Son bir söz, Bordel’in konseptine dair. Burası bir “şıklaştırılmış sokak lezzeti” mekanı değil, gerçekten sokak lezzeti mekanı. Siparişinizi veriyor, numaranız okunduğunda alıyor, yüksek taburelere oturup yiyorsunuz. Yani kapalı bir yeri veya şık masaları yok. Zaten konsept de yiyip kalkmak üzerine. Taksim’de her zaman hızlıca, ama lezzetli şekilde karın doyurma mekanına ihtiyaç duyulduğu düşünülürse çok da doğru bir yerde konumlanan bir mekan Bordel. Umarım Beyoğlu’nda eskisi gibi bol bol konser, etkinlik olur da, gitmeden iki atıştırmak için uğranası yerlerin sayısı da artar!