Yol üstü mekanlar, tatili başlatırken ve bitirirken damakta iz bıraktığından mühimdir. İlk intiba ve son intiba olarak, arabayla çıkılan tatillere lezzet katarlar. O yüzden herkes kendince güzel bir yer keşfetmeye çalışmaz mı zaten?
Yol Trakya’dan geçecekse, köfte ve mevsimiyse kuzu/oğlak arayışının ön plana çıkması son derece normal! Biz de bugün Hamzabeyli’ye giderken yolumuza toplamda sadece 10 km ekleyecek Bahar Köftecisi’ne yol düşürdük. Lüleburgaz’ın Ahmetbey beldesi köftecileriyle meşhur, zaten anacaddesine geldiniz mi sağlı sollu köfteciler karşılıyor sizi. Bahar ise içlerinde en eski olanlarından, tevellüt 89.


Derli toplu, temiz bir dükkan, içeride sadece köfte var et olarak. İki porsiyon köfte söylüyoruz, yanında tabii ki manda sütüyle karışık kesme yoğurt ve salata. İsteyene piyaz da var. Piyaza çok ölmem, ama kalıp gibi kesilen bir yoğurda ne kadar tok olursam olayım hayır demem mümkün değil! Biz önden onlara girişip bekliyoruz, bir 15 dakikaya da köfteler geliyor, üstünde ızgaraya basılmış yağlı ekmeğiyle. Güzel detay.
Şimdi, köfte zevki çok ayrışır insanların, kimisi hafif lastiksi bir dokusu olsun ister, o elastiki kıvam ona zevk verir. Bense açıkçası pek hoşlanmam o dokudan. Yine bazısı köfteyi daha baharatlı, soğan suyu katılmış, ekmeği bol vs sever. Buranın köftesi epey “et et” bir köfte. Başka katkılar az. Kıyması satır kıyma, o doku da tadının daha “et et” olmasına yardımcı oluyor. Tüm bunlardan tahmin edebileceğiniz gibi hiç lastiksi değil. Alp de ben de köfteyi çok beğeniyoruz. Eti gerçekten çok lezzetli, sadece dana kaburga kullanıyorlarmış. Yağı kıvamında, hiç kurutulmamış. Yanındaki sos da fena değil, fazla acı olmadığından ben de yiyebiliyorum, ama çok acı sevenleri tatmin etmez.



Fiyatlar “yeni normal”e göre ehven. Köftenin porsiyonu 70 lira (6 tane var ve hiç küçük değiller, gayet doyurucu benim için), yoğurt ve salata da 25’er lira. Üstüne çay isteyince yandaki çay ocağından gelmesi ise bizim için önemli detay. Havuzdaki tüm balıkların yaşamasına izin veren esnaflık geleneği önemli ve korunması gereken bir sistem modeli çünkü…
Ahmetbey’den sonra Hamzabeyli’ye gitmek için anayol yerine tarlaların arasından giden yolu seçerseniz, muhteşem manzara ve başka kimsenin olmadığı bir yol sizi karşılayacak, bu da arabayla tenha yerlerden geçmeyi sevenlere notumuz olsun!
İyi yolculuklar!
One thought