Kolay malzemeli, çok lezzetli: Havuç çorbası

Mart ortasında kış çorbası tarifi verir gibi tarif vereceğim doğrusu aklıma gelmezdi, ama birkaç gündür havalar o kadar soğuk ki, canım neredeyse çorbadan başka bir şey çekmiyor diyebilirim. Ezogelin, yayla, tavuk suyuna çorba da bir yere kadar tabii; benim kadar çok çorba içen ve seven biriyseniz başka başka çorbalar da “icat edesiniz” tutuyor! Ben pek az yemeği tarifle yaparım, çorbalarımın ise neredeyse hiçbiri belli bir tariften olmaz. Evde ne varsa, canım ne çekiyorsa, neyi kullanmam gerekiyorsa ona göre tarif “uydururum” (havalı şef olsam “yaratırım” derdim!); anlayacağınız bu havuç çorbası da öyle.

En güzel yanı bu çorbanın herhangi bir özel malzeme, alışveriş, pek gerektirmemesi… Havuç, patates, labne (veya krema, hadi olmadı süt) yeterli. Zira ben de dün canım çorba çekince evde çorbaya uygun ne varsa ondan yaptım. Önce 4-5 iri havucu (küçükseler sayı 7-8 olsun) rondoda çekin veya rendeleyin, 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı ile çorba tenceresinde kavurmaya başlayın. Bu esnada 2 orta boy patatesi soyun ve tavla zarından büyük olmayacak kadar küçük küpler halinde doğrayın. Patatesi neden rendelemiyoruz ya da rondodan geçirmiyoruz derseniz patates sulanıyor ve nişastasını bırakıyor, kavurması çok zor oluyor, o yüzden onu doğruyoruz. Sonra hop tencereye! Biraz tuz da ekliyorum. Patateslerin yumuşamasına yakın, 8 diz kadar sarımsağı soyup doğrayıp tencereye alıyorum, biraz onlar da yağda çevrilsinler. Bu arada 1,5 litre suyu kaynatıyorum, kavurma tenceresine de gerektikçe yağ eklenebilir çünkü patates dediğimiz arkadaş yapışmaya meyilli sonuçta.

Ha derseniz ki, “Kardeşim bu çorba havuç çorbası değil mi, neden patates var?” iki sebepten, bir, patates içine girdiği çorbanın tadını yumuşatır ve iki, nişastasıyla doku katar. Un kavurup onu da katabilirsiniz yani, ama patates bunu direkt sağlar hem de bence daha lezzetli ve kolay bir alternatif. “Peki direkt haşlasak olmuyor mu, neden kavuruyoruz önden?” derseniz, o da lezzet yüzünden. Tabii ki direkt suya atıp çorba da yapabilirsiniz sebzeleri, ama sizi temin ederim tadı asla aynısı olmaz; güzel çorbalarımın sırrı hep önden güzelce kavurmaktır.

Şimdi, havuçların rengi dönüp patatesler yumuşadıysa 1.5 litre kaynamış suyu ilave etmeden önce baharatlama işlemine geçebiliriz. Taze çekildiyse çeyrek çay kaşığı karabiber, öğütülmüş (ve haliyle çoktan tadı, aroması uçmuş!) karabiber kullanıyorsanız 1 çay kaşığı karabiber ilavesiyle 1 tepeleme çay kaşığı zencefil (dilerseniz taze de kullanılabilir), 2 tepeleme çay kaşığı zerdeçal, çeyrek çay kaşığı tarçın ve yenibahara ek olarak, eğer varsa 1 veya daha yoğun tat sevenler için 2 çay kaşığı şeytantersi (“O ne ayol!” diyenler şuraya tık) ve 1 çay kaşığı kereviz yaprağı kurusu eklemenizi öneririm, zira ben ekledim. Kuru kereviz yaprağı her çorbaya, sosa eklenesi bir şeydir, hazır çorbaların, sosların hemen hepsinde bir lezzet verici olarak bulunur, o yüzden farkında olmadan aslında hepimizin yediği bir şey ve kesinlikle tek başına fark etmeseniz de toplamda lezzete olumlu etkisi yüksek bir arkadaş, o yüzden evde çorbalar, soslar, marinatlar için bulundurmanızı kesinlikle öneririm. Şeytantersine gelince, muhtemelen evinizde yoktur, o zaman sarımsak sayısı 8 yerine 10 diş yapıp baştaki kavurma işlemine bir büyük boy soğan da ekleyebilirsiniz veya iki tatlı kaşığı soğan kurusu ile bir çay kaşığı ekstra sarımsak tozu ekleyebilirsiniz. (Yine soğan kurusu ve sarımsak tozunu da evde bulundurmanızı öneririm, kurusuyla yaşının tadı daha farklı ve kuruları özellikle çorba ve bazı soslarda yaşından daha uyumlu bir tat veriyor, aklınızda olsun.)

Evet bu kadar büyücülükten sonra, baharatları yağda bir iki çevirip 1.5 litre kadar kaynar su ekleyin ve bırakın 3-5 dakika kadar çorba tencerenin kapağı açık şekilde fıkırdasın. Sonra altını kısın, kaynar kaynar hali geçsin. Çorba göbek atmaz hale gelince 400 gram labneyi parça parça çorbaya katıp eritin. Labne yoksa, almaya da üşendiyseniz, yerine bir paket (200 ml) krema koyabilirsiniz. O da mı yok? Canınız sağolsun, o zaman çorbayı su yerine 1.5 litre sütle yapın ama süt bu diğer ikisi kadar yağlı olmadığı için bir çorba kaşığı da tereyağı ilave edin. Görüyorsunuz bizde tarifler insani, ikameli! Zira evlerimiz otel mutfağı değil, bizim de her an markete gidesimiz olmuyor. Ha ama en iyi sonuç için tabii önerdiğim tüm baharatları ve labneyi tercih etmenizi söyleyebilirim, zira labnenin çok hafif ekşiliği kremadan az daha farklı bir sonuç veriyor tabii. Hem labne hem kremayı çorbanın kaynarlığı geçtikten sonra ekleyin ki kesilme riskini bertaraf etmiş olalım.

Geldik en güzel kısmına: Çorbayı içmeden evvel taneli mi bırakayım, pürüzsüz mü olsun? Ben çoğu sebze çorbasını blendırdan geçiriyorum ama dün canım taneli istedi. Zaten patatesler minicik, havuçlar ufacıcık, azıcık dişe gelsinler böyle dedim. Lakin tabii ki blendırdan da geçirebilirsiniz, her iki türlü de olur. Bu tariften kocca bir tencere çorbanız olacak, misler gibi içersiniz, ben bu soğukta şife niyetine içerken dün kendi kendime “Afferin, evdeki malzemeden on numara çorba çıkardın ha!” dedim şahsen. Tat hem yumuşak, hem dolgun, içerik besleyici, zencefildi sarımsaktı derken soğuğa ayaza da bire bir, hem de yapımı kolay…

E o zaman afiyetle içilsin!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s