Ihlamurlar açarken…

Etrafınızda, yürüdüğünüz yolda hiç ıhlamur ağacı var mı, fark etme fırsatımız oldu mu bilmiyorum, ama ıhlamurlar yine mis gibi açtı. Barbaros Bulvarı’ndan aşağı salınırken mesela insanın burnuna bir güzel çarpıyor kokusu…

Geçen sene bu vakitler, hava almak için evden çıktığım bir anda, sokağın köşesindeki ıhlamur ağacının beni uyaran kokusu aklımı alıp çocukluğuma kadar götürmüştü. Bir Marcel Proust olmadığımdan, ıhlamura madlen kek bandırıp o kokuyla binlerce sayfalık Kayıp Zamanın İzinde yazamıyorum tabii, ama işte benden de bir yazı çıkmıştı. En çok babaannemi ve onun evini hatırlayarak…

İstanbul’da önce mor salkımlar açar, sonra onların kokusu yasemine dönmüşken sıra ıhlamura geliverir. Ben tadını çok sevmesem de, ıhlamurun kokusuna bayıldığım için gölgesi koyu ıhlamur ağaçlarının altından geçerken derin derin nefesler. Benim ailem çayını da çok sever, ben çocukken bizim evde “çay” dendiğinde ilk akla gelen şey ıhlamur çayıydı. “Normal” çay kastediliyorsa “siyah çay” denirdi. (Normallerin ne kadar değişken olduğunu göstermek için bu bile yeter bazen!) Çünkü Balkanlar’da siyah çay içme alışkanlığı yoktur, ama kışın semaverler dolusu ıhlamur içilir, iç ısıtılır. Ben de tadını çok sevmiyorum dedim ama, kakuleden tarçına, zencefilden karabibere elime ne geçerse doldurduğum bitki çaylarına “şifa niyetine” atmak için evde hep ıhlamurum bulunur. İşte bu ıhlamurlar da daima babaannemle dedemin evindeki ağaçlardan toplanıp kurutulmuş olarak gelir bana, parayla ıhlamur almışlığım vaki değildir.

Paşabahçe’nin çok güzel bir ıhlamur kolonyası vardı bir zaman, kokusu tam yerindeydi. Sonra bulamadım, sanırım artık üretmiyorlar. Ama görür görmez almıştım, çünkü benim için işin duygusal bir boyutu da var: Bana bu kadar huzurlu gelen koku azdır. Pek tabii sevdiğim başka birçok koku daha var, ama ıhlamur kokusu direkt “huzur” diye kodlu bende. Çünkü ıhlamur benim için babaannemin evi demek; o ev de huzur demek… O koca taş evin üst katı her zaman ıhlamur kokar. Bahçeden toplanan ıhlamurlar evin üst katında, yere serilen çarşaflar üstünde kururlar. Ve o ıhlamur kokusu halılara, eşyalara, neredeyse duvarlara siner. O taş evin hep ıhlamur kokması o kadar hoşuma gider ki… Benim için bu koku tamamen o evin o odalarıyla özdeşleşmiş halde… Herhangi bir yerde ıhlamur kokusu aldığım anda sanki elim krem rengi boyalı kapının koluna bastırıyor, ayağım gıcırdayan ahşap döşemeye basmak için eşikten geçiyor gibi hissediyorum. Çünkü ne zaman babannemin evine gitsem önce üst kata koşar, o koku yerinde duruyor mu diye bakarım. Orada kalırken de odama her çıktığımda o koku karşılar beni, gece o kokuyla uyurum. Yemek sadece yemek değil ya hani, bir çayın, bir bitkinin kokusu da bazen sadece “içilen bir şeyin kokusu” değil işte.

Ihlamur benim için huzurun kokusu…

Yazı böyle bitiyordu.

Bir iki hafta önce tekrar görmeye gittim o taş evi. Ama bu kez ilk defa içinde babaannem yoktu. Önce dedem eksildi, yıllar yıllar önce. Neyse ki ninelerim daha uzun yaşadılar, buna şükürdü. Ama biricik anneanneciğimi kaybettikten bir ay sonra da canım babaannemi kaybettim. Bir anda çocukluğum bitti. Bunu o kadar derinden hissettim ki… Bana koşulsuz sevgiyi öğreten, beni gözlerinden sakınan, hatta ailenin son üyesi, tekne kazıntısı olduğum için belki beni birazcık da şımartan bu iki kadın art arda ayrıldılar bu dünyadan. Öyle üst üste olmuştu ki, şimdi hatırlayıp yazarken bile hâlâ gözlerim doluyor. Yokluklarına alışmak kolay değil… Minicik, bolca evhamlı, iyi huylu bir Hatice Hanım geçti hayatımdan…

Ekim ayından beri kayıpları, ayrılıkları, bırakışları öğretiyor hayat bana. Bu da böyle bir dönem olacak belli ki diyerek kabullenmeye çalışıyorum. Bitişler olmadan başlangıçlar olmuyor, anlıyorum. Yine de, insan o çocukluğu hiç bitmesin istiyor. Mesela uzun yollar aşıp çocukluğundaki gibi dimdik, değişmeden duran taş evin içindekiler de aynı dursun istiyor…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s