Pancarla aranız nasıl? Kimisi o tatlımsı tadına bayılır, kimisi ise topraksı notalarından hiç hoşlanmaz. Kendi adıma söylemek gerekirse ben zaten pancar delisiyim! Ama bu tarifi size soru dolu gözlerle bakıp “Pancar mı, pancarın sadece turşusunu yedim?” diyenlere dahi beğendirme ihtimalinizin yüksek olduğunu deneyimlere dayanarak söyleyebilirim!

Bu tarif esas olarak bir zeytinyağlı meze olarak düşünülmeli, ama Ukrayna’nın vinegret salatasına da biraz benziyor. Rakı yanında mükemmel gidiyor, sek votkayla da şahane olur doğrusu, ama şarapla da gayet iyi… Bir nevi, bizim alışkın olduğumuz zeytinyağlılar gibi, “içkiyle de olur gün tabağında çayla da” ekolünden (Bayıldığım bir ekol!) Ha hep böyle meze, meze diyorum da, tabii ki benim gibi delisi olup tabaklarca yiyebilirsiniz (veganlar için gayet güzel bir ana öğün de olur). Ben ilk kez arkadaşımın annesi Beyhan Öztürk’ün elinden yemiştim, o kadar beğendim ki tarifini istedim, sağolsun verdi ve ben her yapıp yediğimde içimden ona teşekkür ediyorum.

Ailemle küçük bir akşam yemeği yemek için aynı sofrada toplandığımızda annem de buna o kadar bayıldı ki, bu güzel tarifi paylaşmanın vakti geldiğine kanaat getirdim!
Tarifi şöyle: 1 kilo kadar pancarı minik küpler halinde doğrayın. Sonra üstünü örtmeye yakın, şöyle 2 parmak eksiği kadar su, 2 limonun suyu (limonlarınız yeterince ekşi değilse veya siz çok ekşi seviyorsanız yarım limon daha eklenebilir), yarım çay bardağından biraz fazla zeytinyağı, 3 diş iyice dövülmüş sarımsak, tuz ve bir Türk kahvesi fincanına yakın yıkanmamış pirinci aynı tencereye koyup pişirin. Hiç merak etmeyin piştiğinde pirinçler ağza gelmeyecek, hatta tamamen eriyecekler. Ama yıkamadan koymak önemli, nişastası akmamalı, çünkü yemeğin suyu o nişasta sayesinde ağdalanacak ve pancar pişip soğuduğunda suyunu tamamen çekmiş olacak. (Eğer koyduğunuz su fazla gelirse en son kapağı açık şekilde 1-2 dakika daha tıkır tıkır kaynatın, o kendini çeker).
Pancarlar ağza atıldığında yumuşamış olmalı, ama eriyecek kadar pişmemeli, o açıdan sık sık kontrol edin. Pişince ocaktan alın ve soğumaya bırakın. İyice soğuyunca içine bolca iri dövülmüş ceviz koyun, yarım su bardağından az olmasın, ama zevkinize göre miktarı biraz daha arttırabilirsiniz. Sonra bir demet kıyılmış dereotu ve ufacık doğranmış 5-6 kornişon turşuyla pancarla karıştırın. Muhakkak bir gece beklesin, pancarlar iyice sosun tadını çeksin. Ertesi gün parmaklarınızı yersiniz!

Hem yılbaşı sofranıza renk katmak, hem rakı sofralarınızı şenlendirmek hem de lezzetli ama sağlıklı bir şeyler yemek istediğinizde bu pancar bire bir!
Güzel sofralarda buluşulması dileğimle…
Beyhan Hanım Girit kökenli sanırım. 🙂
Bu tarifi yunanlı arkadaşlarımdan biliyorum. Rakıya, süper bir yancı. Bu arada misket limonun suyu ve taze nane de bu mezeyi epey ferah bir hale getiriyor, deneyin derim. Ancak helmelenmesi için pırasadaki gibi pirinç koymak nedense hiç aklıma gelmemişti, çok mantıklıymış. Elinize sağlık!
BeğenBeğen
Girit kökenli değil ama bir süre İzmir’de yaşamış, belki oradan öğrenmiştir bilmiyorum 😊 Lime ve naneyle de deneyeceğim! Pirinç ise gerçekten suyuna mükemmel bir kıvam veriyor, umarım siz de deneyince beğenirsiniz!
BeğenLiked by 1 kişi