“Bizim mutfağımız” kimin mutfağı? Tabağımızda duran ev yemeği, eve söylediğimiz İtalyan yemeği, menüden sipariş ettiğimiz Japon yemeği, hepsi kafamızda belli milli mutfaklarla eşleşmiş halde. Oysa “biz”le “öteki”yi ayırt etmeye yarayan şeylerden biri, bazen sadece pirinci öyle değil de böyle pişirmemiz kadar basit bir detayda gizli. Siyaset bilimi teorilerini uzaklarda aramaya gerek yok, Anderson’ın hayali cemaatleri bazen tam da tabağımızın içinde!
Buna rağmen, uzun yıllar milliyetçilik çalışmaları içerisinde en gözden kaçırılan alanlardan biri, yemek çalışmaları oldu. Oysa yemeğin ulusal kimliği, ulusal kültürü yaratmada ve sürdürmede muazzam bir gücü vardı, hâlâ var. Neyse ki artık bu alan üzerine çalışmalar da var! Ben de farklı ülkelerin mutfaklarındaki örneklerden Türkiye’deki yerel mutfakların ayırt edici örneklerine dek uzanan bu podcastte, yemeğin politik yanına, hem yarattığı hem sürdürdüğü “kimlik” meselesine göz atmaya çalıştım. Elbette bu oldukça uzun, detaylı bir mesele ve bu konuyu ince ince birçok farklı örnek üstünden ele almak mümkün, -ki daha sonra bunun da örnekleri gelecek- ama evvela şu hep kulağımıza çalınan “Yemekler milletlere değil, coğrafyalara aittir” cümlesi üzerine düşünelim istedim.
Keyifli dinlemeler!
dunyaninbahceleri.com 