Hem Ermeni mutfağı hem de İstanbul’un gündelik tarihiyle ilgili birbirinden değerli bilgiler aktaran Takuhi Tovmasyan’ın Sofranız Şen Olsun kitabı, anılarla yemekleri birleştiren yazım tarzının Türkiye’deki ilk ve en güçlü temsilcilerinden… Ben de onun Aras Yayınları’ndan çıkan bu kitabının vesilesiyle hem Ermeni mutfağı, hem de İstanbul mutfağından bahsetmek istedim.
Takuhi Hanım, bir zamanlar bostanlarıyla ünlü Yedikule’de ve İstanbul’un vaktiyle en kozmopolit semtlerinden biri olan Bakırköy’de geçen çocukluğunu anlatırken bizi de İstanbul’un eski yıllarına götürüyor. Sofranız Şen Olsun öyle bir kitap ki, isterseniz yemek konusunda hiç merakınız olmasın, yine sizi alır götürür. Çünkü Tovmasyan, çok canlı bir anlatıma ve sade gözüken ama hayatı esas inşa eden ayrıntıları kavrayıp aktarma gücüne sahip. İstanbul’daki gündelik hayatın tarihini merak edenler, “Bir zamanlar bu şehirde insanlar nasıl yaşar, nasıl eğlenir, neyi nereden alır, ne yer ne içer, nerede kimlerle komşuluk ederlermiş?” diye soran herkes için çok kıymetli bir kitap bu. Bir de yemeğe meraklıysanız, işte o zaman topiğinden midye dolmasına, anuşaburdan uskumrusuna, verilen tarifler keyfinizi ikiye katlayacak demektir!
Tüm bunlardan bahsederken kitaptan da bir bölüm okumamak olmazdı elbette! Önümüzdeki günler palamutların git gide yağlanıp lezzetleneceği günler olduğundan, ben de Takuhi Hanım’ın kitabından “Fırında Palamut” bölümünü seçtim. Bu, onun yemekleri nasıl “sadece yemek tarifi” olmaktan çıkarıp, ete kemiğe büründürerek anlattığı konusunda da size fikir verecektir.
O zaman cümleten, “sofranız şen olsun”!
dunyaninbahceleri.com 